10 Haziran 2009 Çarşamba

Hüseyin Üzmez tutukluyken mahkeme heyetine övgü düzmüş

ISTANBUL - Küçük yaştaki B.Ç.'ye 'cinsel tacizde bulunduğu' gerekçesiyle yargılanan Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez'in, Bursa E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu sırada kendi el yazısıyla kendisini yargılayan hakim ve savcılara övgü dolu mektup yazdığı ortaya çıktı.
Habertürk gazetesinin haberine göre, "Tutuklu ve hasta Hüseyin Üzmez" imzasını taşıyan yazılarda, kendisini yargılayan mahkeme heyetine "Lütfen beni, laiklik düşmanı bir ham yobaz, kaba softa zannetmeyin" diye seslenen Üzmez, 'yakışıklı' dediği savcının "Yargıtay'da layık oldukları yerleri almaları için dua edeceğini" söylüyor.
Şimdi tutuksuz yargılanan Üzmez'in cezaevinde yatarken gönderdiği yazıların ilki Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 17.9.2008 günü görülen duruşma öncesi, iddianameye itiraz amacıyla gönderilmiş.
Üzmez, ikinci yazıyı da çıktığı ilk duruşmadan sonra kaleme almış. İşte Üzmez'in kaleminden ilginç bazı satırlar.

YAKIŞIKLI SAVCIMIZ:

Daha önce de yazmıştım. Bu güne kadar herhangi bir hukukçumuzun adına en ufak bir şaibe gölgesinin düştüğünü ne duydum, ne gördüm. Gönül isterdi ki, Türkiye'deki tüm kurumlar böyle olsun.
Bir vesile ile öğrendim ki yakışıklı başsavcılarımızdan biri devlet güvenlik mahkemesinde, yani mesleğinde en üst ve şerefli görevlerde bulunmuş.
Yüce mahkemenin sağ tarafında oturan nur yüzlü yakışıklı savcımız belki de odur. Ya da en üst seviyede demokratik laik, sosyal bir devlet olan çağdaş ve demokratik Türkiye cumhuriyetimize hizmet eden o şerefli savcılarımızdan biridir. Bu ülke ve millet onlar gibi Atatürkçü savcılarımızın tertemiz ve inançlı omuzlarında yükselecektir.

RABBİME YALVARDIM

Cezaevindeki tutuklu ve hükümlü arkadaşlarım dahil olmak üzere, koca Türkiye'de benim, torunum yaşındaki bir kıza cinsel tacizde bulunacak kadar alçalacağıma inanan tek kişi yok. Nice geceler gözyaşları içinde secdelere kapanarak canımı alması için rabbime çok yalvardım. Ülkemizde şöhretli bir insanın kendini gizleyip kamufle etmesine imkân yoktur. Öyle bir insanla evli olmak da ölürcesine kıskanç bir kadın için hiç de kolay değil.

ÇETE İŞİ

Bugün ülkemizde ayrık otu ve pıtraklar gibi kim bilir nice menfaat çetecikleri var. Bunlardan birinin Livaze Ç.'nin (B.Ç.'nin annesi) başına musallat olduğunu bir şekilde öğrendim. Livaze onlara, "Hüseyin Üzmez amcanın sırtına biz yeteri kadar yük olduk, bir de sizi mi onun başına musallat edeyim" demiş. Onlar sinirlenmişler. "Sen onu yolacaksın, aldığın paraları aramızda kırışacağız, yani paylaşacağız, yoksa seni fena yaparız" diye kendisini tehdit ediyorlar. Livaze onları tınamadığını söylüyor. Ancak devletin kolu uzundur. Livaze'yi polise ihbar eden kim ise o serseri çetecileri mutlaka bilir.

SOFTA DEĞİLİM

Size gelince sayın savcım. Peygamberimizin 'sevenin sevdiği üzerinde hakkı vardır' buyuruyorlar. Lütfen beni, saltanat ya da laiklik düşmanı bir ham yobaz, kaba softa zannetmeyin.

0 yorum: