27 Nisan 2009 Pazartesi

İran, Total’la imza attı


İran’ın, Fransız Total şirketiyle 42.4 milyon dolarlık anlaşma imzaladığı belirtildi

Devlet televizyonunun haberine göre, Total anlaşma uyarınca İran’daki yeni petrol yataklarının geliştirilmesi için teknik yardım ve hizmet verecek.
Haberde, Total şirketinin, Güney Pars Havzasındaki doğal gaz yataklarının işletilmesi projelerinde yer almaması yönündeki ABD baskısına rağmen anlaşmanın imzalandığına dikkat çekildi.
Total’den bir süre önce yapılan açıklamada, İran ile doğal gaz görüşmelerinin doğruluğu teyit edilmiş, ancak görüşmelerin yavaş ilerlediği belirtilmişti. Total Genel Müdürü Christophe de Margerie, Temmuz 2008’deki açıklamasında ‘siyasi risk nedeniyle İran’a yatırım yapmayacaklarını’ söylemiş, ancak bir süre sonra “İran’daki enerji projelerine ilgi duyduklarını” ifade etmişti.

Resmi telekulak rakamı: 70 bin kişi dinlendi

Adalet Bakanı, 'Yasal olarak 70 bin civarında kişinin telefonunun dinlendiği anlaşılıyor' dedi. Kayıtların 2 bin 840'ı imha edilmiş




ANKARA - Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, telefon dinleme tartışmalarına açıklık geçirdi: “Türkiye’de yasal olarak suç ve suçlu ile mücadelede 70 bin civarında vatandaşımızın telefonunun dinlendiği anlaşılıyor.”
Bakan Şahin telefon dinlemeleri hakkında bir istatistik olmadığına dair açıklamasına yönelik eleştirileri yanıtladı. Bakan Meclis’te telefon dinlemeleriyle ilgili yazılı soru önergesine yazılı yanıt verdiğini anımsatarak, “Adalet Bakanlığı’nın kayıtlarında var olan bilgiler kadarıyla verilmiş olan bir cevap” dedi. Bazı gazetelerde haberin ‘Türkiye’nin ayıbı’ başlığıyla verildiğini söyleyen Şahin şöyle konuştu:
“2 bin 840 civarında telefon dinleme kaydının ilgili yasanın ilgili maddesi gereğince imha edildiğinden hareketle çokça vatandaşın telefonunun dinlendiği şeklinde bir yorum yapılmış. Verdiğim cevap, kısmi bir cevaptı. Çünkü gerçekten mahkemelerce kaç vatandaşımızın ileteşim bilgilerinin tespitiyle ilgili yargı kararı var, bu konuda bakanlığımızda bir kayıt olmadığı için ilgili birimlere yazılar yazdık. Cevap geldiğinde milletvekili arkadaşımıza bunları ileteceğiz. Ancak hemen şunu söyleyeyim, Telekomünikasyon İletişim Başkanı bu konuda geçenlerde bir televizyon kanalında açıklama yapmıştı. 60 bin civarında mahkeme kararının kendilerine son üç yıl içinde irtikal ettiğini ifade etmişti. Demek ki Türkiye’de yasal olarak suç ve suçlu ile mücadele bakımından 70 bin civarında vatandaşımızın telefonunun dinlendiği anlaşılıyor. Bunlardan 12 bin 841’i herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı için imha edilmiş, böyle bir ilave açıklama yapmayı gerekli gördüğüm için sizin bu sorunuza cevap verme ihtiyacı duydum.”

Yargı kararıyla yapılanlar
Şahin, söz konusu dinlemelerin savcılık iznine tabi dinlemeler olup olmadığının sorulması üzerine, “Bunların tamamı savcıların talebi üzerine yargı kararıyla yapılan dinlemelerdir. Bunun dışında herhangi bir dinleme yasal olarak mümkün değil zaten. Bunların delil olma durumu da söz konusu değil. Ama biz yasaların uygulanmasıyla ilgili durumu, sizlere söylüyoruz” ifadesini kullandı.

Deniz Feneri evrakı
Bakan Şahin, ‘Deniz Feneri davası’yla ilgili olarak da 24 Nisan 2009 günü Türkiye’nin Almanya Büyükelçiliği’nden ‘evrak’ geldiğini açıkladı. Şahin, 62 gün önce gelen Deniz Feneri dava dosyası tercümesinin de haftaya biteceğini duyurdu.
Şahin, basına Alman savcılar Türkiye’deki asli fail durumundaki 15 kişinin sorgulanmasına ilişkin talepte bulundu’ diye yansıyan ek dosyayla ilgili sorular üzerine şunları söyledi: “Deniz Feneri’yle ilgili cuma günü Türkiye’nin Almanya Büyükelçiliği’nden bize bir evrak geldi, Adalet Bakanlığı’na... Bakanlığımız evrakları inceliyor. Tabii tercüme edecek. Önümüzdeki hafta zannediyorum ki ne talep ettiklerini önümüze getirirler.”

Kayıp dosya mı?
Almanya’da Deniz Feneri davası bittikten sonra, aralarında Akman’ın da bulunduğu ve ‘soruşturmanın Türkiye’deki ayağı’ niteliğinde 15 kişinin ifadesinin alınması talepli bir dosyanın Alman Savcılığı tarafından Türkiye’ye iletildiği iddia edilmişti. Frankfurt Savcılığı Sözcüsü Doris Müller-Scheu, taleplerine yanıt gelmediğini açıklamıştı. Adalet Bakanlığı yetkilileri kendilerine dosya gelmediğini söylerken, Müller-Scheu, gönderildiği konusunda ısrar etmişti. Şahin’in açıkladığı evrağın bu dosya olabileceği öne sürüldü. (Radikal)