8 Kasım 2009 Pazar

Bahçeli tekrar genel başkan( o ye como va)

Bahçeli tekrar genel başkan


08/11/2009 11:02

MHP 9. Olağan Büyük Kurultayı gergin başladı. Ahmet Reis Yılmaz taraftarları salona girerken kısa süreli bir arbede çıktı. Bahçeli 1171 oyla yeniden genel başkan seçildi
ANKARA - MHP'nin 9. Olağan Büyük Kurultayı Atatürk Spor Salonu'nda yapılıyor. Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin salona girişi sırasında kurultay için hazırlanan ''Sonsuza Kadar Var Ol Türkiye'' adlı marş çalındı. Partililer sık sık ''Devletin başına Devlet gelecek'' şeklinde slogan attı. Bu arada, yaklaşık 50 kişilik bir grubun salona girmeye çalışması gerginliğe neden oldu. Bu kişilerin daha önce aday adaylığını açıklayan Ahmet Reyiz Yılmaz'ın taraftarları olduğu sanıldı. Bu kişilerin üzerine yabancı cisim atıldı. Üyeler, "Devletin başına devlet gelecek" sloganları atarak, salona girişlerine engel olmaya çalıştı. Kısa süreli bir arbede yaşandı. Ancak söz konusu kişilerin İstanbul'dan gelen üyeler olduğu anlaşıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'na geçilmesi salondaki gergin havayı dağıttı.

DİVAN BAŞKANI ADAYI TARTAKLANDI
MHP’nin 9. Olağan Büyük Kurultayı’nda genel başkan adayı olduğunu bildiren Ahmet Reyiz Yılmaz, divan başkan adayının tartaklanarak salona alınmadığını iddia etti.
Yılmaz, Çankaya’daki iş yerinde düzenlediği basın toplantısında, divan başkan adayı Kemal İnanlı’nın 140 imza ile kongrenin yapıldığı Atatürk Spor Salonu’na gittiğini belirtti.
İnanlı’nın salona alınmadığını ifade eden Yılmaz, ayrıca salon girişindeki gençler tarafından tartaklandığını ileri sürdü.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisiyle ilgili bazı iddialarda bulunduğunu kaydeden Yılmaz, "Benim eşimin türbanlı olması nedeniyle AK Partili olduğum şeklindeki suçlaması, ruhu İslam, omurgası Türklük olan ülkücü dava için bir kara lekedir. Kendisi 1999’da başı kapalı bir kadın milletvekilinin başını açarak aynı hayasızlığı göstermiştir. Hiç kimse Müslüman-Türk milliyetçiliği üzerine oturup hayasızca insanların ailelerinin başının örtüsüyle uğraşamaz" dedi.
Kongreye katılmak için "salondan" haber beklediklerini anlatan Yılmaz, haber gelmeden giderek gerginliğe neden olmayacaklarını, gelecek haber doğrultusunda salona hareket edeceklerini bildirdi.
Kemal İnanlı da, 255 delegeyle yaptıkları müracaatlarının, 13 delegenin istifa ettiği gerekçesiyle parti yönetimi tarafından iptal edildiğini belirterek, bunun üzerine Yargıtay’a başvurduklarını, 13 delegeden sadece 2’sinin istifa ettiğinin belirlendiğini, kanunen 244 delegenin yeterli olduğunu bildirdi.
Açıklamaların ardından Yılmaz ve İnanlı, iş yerinin balkonundan dışarıda bekleyen taraftarlarını selamladı. (aa)


BAHÇELİ: SIRTLANLARI SIRTINDAN ATACAK
Devlet Bahçeli, kongre sırasında yaptığı konuşmada "Demokratik Açılım" projesine sert eleştirilerde bulundu.

Yaklaşık iki saat boyunca kürsüde kalan Bahçeli bugüne kadarki gelişmelerin, yarın karşılaşılacak felaketlerin acı habercisi olduğunu savunarak, "Tutarsız, işbirlikçi ve teslimiyetçi bir hükümet karşımızdadır. Türkiye’nin güvenliği tehditlerle karşı karşıya bırakılmıştır" dedi.
MHP’nin bu demokratik sınavdan yüzünün akıyla çıkacağına yürekten inandığını dile getiren Bahçeli, Kurultay’da tarihin yeniden yazıldığını, bugün yeni bir mührün taşlara kazındığını söyledi.
Bahçeli, Türk milletinin, sonsuza kadar var olmak için bu salonda bir araya geldiğini belirterek, tek tek illeri selamladı. Bahçeli, "Anadolu’nun her bahçesinden, hoşgeldiniz" dedi.
Büyük Kurultayın, tarihi bir dönüm noktası olacağını, Milliyetçi Hareketin iradesinin, bugün milleti yeni asırlara taşıyacak siyasi vizyonu ortaya koyacağını dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bu duyguyu ancak yüksek ülkülere koşanlar anlar. Bu duyguyu milletine sevdalananlar anlar. Boyun eğenler asla anlayamaz. Kaynaklarımızı israf edenler anlayamaz. Vicdanları istismar edenler anlayamaz. Değerlerimizi ayaklar altına alanlar anlayamaz. Mukaddesatımızı siyaset malzemesi yapanlar anlayamaz. Arayışı bitmemiş kimliksizler, kişiliksizler, anlayamaz. Orhun’a yol yapınca milliyetçi olacağını sananlar hiç anlayamaz. Teröristle masaya oturanlar asla anlayamaz. Brüksel’de Avrupalı, Washington’da Amerikalı, Erivan’da Ermeni, Erbil’de Peşmerge olanlarsa hiç ama hiç anlayamaz."


-"AL BAYRAĞIMIZ YORGUNDUR"-

Türkiye’nin bugün sancılı bir dönemden geçtiğini, Türk milletinin sıkıntılı olduğunu savunan Bahçeli, şunları söyledi:
"Al bayrağımız yorgundur. Tam 7 yıldır hükümet olan Adalet ve Kalkınma Partisi ile Türkiye bugün tam bir kuşatma çemberi altındadır. Her gün daralan kıskacın içinde bunalımlarla boğuşmaktadır. Ülkemiz, keskin viraja doğru giden çok tehlikeli yoldadır. Milletimizin birliği, dirliği, varlığı ve geleceği tehdit altındadır. Yıkılmadık değer, sarsılmadık mukaddesat, incitilmedik gönül kalmamıştır.
Bugüne kadarki gelişmeler, yarın karşılaşacağımız felaketlerin acı habercisidir. Önümüzdeki tehlike çok büyüktür. Karşımızdaki birinci tehlike, ülkemizi uçuruma sürükleyen güvenlik tehditleridir. Siyasi ayrılıkçılık hevesleri hız kazanmıştır. Türkiye’nin milli devlet niteliği ve üniter yapısı hedef alınmıştır. Türk milletinin bin yıllık kardeşliği tehdit altına girmiştir. Vatanımızın, devletimizin, milletimizin tekliği tartışılmaktadır.
İkinci tehlike, milletimizi bölünmeye doğru götüren cepheleşmedir. Etnik temelde bölünme, inanç temelinde cepheleşme, mezhep temelinde iç ve dış tahrikler artmıştır. Kimlikler kaşınarak, gerilim ortamı körüklenmiştir. Toplumsal huzursuzluk ve çatışma alanları genişlemiştir. İç huzur, kardeşlik ve dayanışma ruhu yara almıştır. Bu yıkıcı tahribat Türkiye’yi içten içe çürütmektedir."
Türkiye ve Türk milletinin etrafındaki çemberin daraldığını, milleti koruyacak güvenlik duvarlarının tahrip olduğunu öne süren MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları kaydetti:
"Tutarsız, işbirlikçi ve teslimiyetçi bir hükümet karşımızdadır. Türkiye’nin güvenliği tehditlerle karşı karşıya bırakılmıştır. Silahlı ve silahsız bölücülük cesaret, moral ve mevzi kazanmıştır. Şer ortaklıkları, hakaret ittifakları, işbirlikçi cepheler oluşmuştur. Ve bunların kaynağı olan AKP, artık Türkiye’nin bekası için başlı başına tehdit haline gelmiştir. Bu tablonun karşımıza çıkardığı gerçek her cephede yaşanan çürüme, çözülme, çöküş ve çaresizliktir. AKP 7 yılda her alanda yenilmiş, her alanda teslim olmuştur. Irak’ta aşiret reislerine, dağlarda teröriste teslim olmuştur. Kıbrıs’ta Rumlara, tarihte Ermenilere teslim olmuştur. Sokakta suçlulara, meydanlarda bölücülere teslim olmuştur. Ekonomide vurgunculara, sofralarımızda yoksulluğa teslim olmuştur. Şimdi sıra Türkiye’yi teslim etmeye gelmiştir. Biz buna izin vermeyeceğiz."

Bahçeli, Türkiye üzerinde ne oyun oynanmışsa, MHP üzerinde de oynanmak istendiğini savunarak, "Her fesadı aşan, her hileyi boşa çıkaran partimiz bugün ülkemizin bütün sorunlarını çözmek için yola koyulmuştur. Bu yol da tehlikeli ve tuzaklarla doludur" dedi.
Türkiye’nin 89 yıl sonra aynı talepler ve tehlikelerle karşı karşıya bulunduğunu öne süren Bahçeli, "Bunları yerine getirmek için AKP hükümeti iş başındadır ve biliniz ki bu süreç asla bir tesadüf değildir. Tarihi, planlı ve maksatlı bir oyunun son perdesidir. Bu acı gerçekler hepimize yeni bir sorumluluk yüklemektedir" diye konuştu.
Hükümetin ekonomi politikalarını da eleştiren Bahçeli, milli birlik ve kardeşlik tartışılırken yaşanan ağır ekonomik sorunların da hayatı dayanılmaz hale getirdiğini, ekonomik kriz ve gelişmelerin başlı başına bir milli güvenlik sorunu haline geldiğini öne sürdü.
Bahçeli, "AKP’nin sahte rakamlar ile kurgulanmış ’büyüyen ülke’ ve ’mutlu insanlar’ yalanlarına inanacak kimse kalmamıştır. AKP’nin ekonomi politikaları ile tıpkı son Osmanlı hükümetlerinin girdiği korku tüneline girilmiştir" dedi.
Zamların "sağanak gibi" yağdığını, memur, işçi, emeklimiz ve esnafın zor durumda olduğunu savunan Bahçeli, "Bu karanlık tablonun sahibi olan Başbakan Erdoğan ise Avrupa’da pısırık ama köylü karşısında cesurdur. Barzani’ye teslim, ama çiftçinin anasına küstahtır. Bölücüyle kol kola, ama üreticiye düşmandır. Hak arayana, ses çıkarana, sızlanana karşı zalimdir. Buradan Türkiye’ye sesleniyorum. Türk milleti bu yoksulluğa asla mecbur değildir. Hükümetin politikalarını şiddetle reddediyorum" diye konuştu.
Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareketin mensuplarının yoksulluğu ve işsizliği kader kabul etmeyeceğini, istismara ve iş birlikçiliğe izin vermeyeceğini, yolsuzluğu kabullenip sineye çekmeyeceğini, alın terlerinin çalınmasına müsaade etmeyeceğini belirtti. MHP’nin bütün Türkiye’ye daha adil bir paylaşım, fırsat eşitliği, üretken ekonomi, tutumlu bir toplum, yatırım ve istihdam, huzur getireceğini söyleyen Bahçeli, "Bugün Türkiye takatsiz kalmıştır. Çatışmadan ve gerilimden usanmıştır. İstismarlardan bıkmıştır, çekişmelerden yorulmuştur. Daha huzurlu, daha mutlu ve daha umutlu bir gelecek arayışındadır. Ve bu milletimizin hakkıdır. Bu arayış Milliyetçi Hareket için önümüzdeki dönemde tek başına iktidar fırsatı sunmaktadır" dedi.

-"PARTİMİZ VE PARTİLİLERİMİZ ÜZERİNDE DE OYNANMAK İSTENMİŞTİR"
Yollarının kolay ve engelsiz olmadığını anlatan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Milletimizi dünya sahnesinde güçlü bir aktör olarak görmek istemeyenler uyanıktır. Türkiye üzerinde ne oyun oynanmışsa, partimiz ve partililerimiz üzerinde de oynanmak istenmiştir. Sokaklara çekilmek istenmiştir. Milliyetçi Hareket ’hayır’ demiştir. Kardeş kavgasına itilmek istenmiştir. ’Asla’ demiştir. Karanlık senaryolara bulaştırılmak istenmiştir. Tutmamıştır. Her fesadı aşan, her hileyi boşa çıkaran partimiz bugün ülkemizin bütün sorunlarını çözmek için yola koyulmuştur. Bu yol da tehlikeli ve tuzaklarla doludur. Bu itibarla, bozgunculara, yıkıcılara fırsat vermeyeceksiniz. İstismarcılara itibar etmeyeceksiniz. Tahrik ve tertiplere dikkat edeceksiniz. Birlik olup kucaklaşacaksınız. Tek bir ses, tek bir nefes olacaksınız. Türkiye’mizi ve milletimizi çağların ötesine taşıyabilmemizin başka bir yolu da yoktur. Milletimiz bunu başaracak azim ve inanca sahiptir.
Herkesi, vatan sevgisi ortak paydasında Milliyetçi Hareketin ilerleyişine katılmaya davet ediyorum. Kaybedilecek zaman artık kalmamıştır. Yarından itibaren, milletimizle kucaklaşma başlamalıdır. Yarından itibaren milletimizin gönlünü kazanma çalışmaları başlamalıdır.
Ben büyük bir inanç ve heyecan ile milli bir çağrıda bulunmak istiyorum, bu aziz vatanı ve bu büyük milleti samimi duygularla sevenlerin yeri, Milliyetçi Hareket’in saflarıdır. Bu mücadelede bizimle olacak herkesi Milliyetçi Hareketin çatısı altında toplanmaya davet ediyorum. Kırk uzun yılın herhangi bir anında bulunan bütün dava arkadaşlarımı, bütün ülküdaşlarımı bir kez daha çağırıyorum. Geçmişe değil geleceğe bakıyorum, Türkiye’min bana ihtiyacı var, oyalanacak vaktim yok diyenlere Milliyetçi Hareket’in kapısı sonuna kadar açıktır."

-"İŞ BİRLİKÇİ MEDYA GÜCÜMÜZ YOK"-
MHP’nin yanlış yollara girildiğine dair bütün uyarılarının doğru çıktığını üzülerek gördüklerini ifade eden Bahçeli, haklı olduklarının millete de anlatılması gerektiğini söyledi. Bahçeli, şöyle devam etti:
"Hak ettiğimizi de milletten istemek gerekmektedir. Bizim iş birlikçi medya gücümüz yoktur. Para babalarımız, karanlık ilişkilerimiz yoktur. Uluslararası destekçilerimiz yoktur. Sizler, inancınızı mukaddesatımızdan alıyorsunuz. Çok şükür, arkamızda yolsuzlukların lekesi yoktur. İnanç istismarlarının, zekat dolandırıcılarının şaibesi de yoktur. Alnımız açık, yüzümüz pak, mazimiz tertemizdir. Hepiniz çoluk çocuğunuzun rızkından keserek siyaset yapıyorsunuz. Çok konuşarak üstünü örteceğimiz yalanlarımız da yoktur. Kimseden sakladığımız, kapatacağımız ahlaksızlıklarımız da yoktur. Vicdanımız, ruhumuz ve yüreğimiz tertemizdir. Nasıl görünüyorsak öyle oluruz, ne biliyorsak onu söyleriz. Biz kırk yıl önce yola, Hakka sığınarak çıktık. Çok şükür ki, namusumuzla ve şerefimizle bugünlere ulaştık. Biz kırk yıldır meydandayız. Kırk yıldır salonlardayız. Varsın, başkaları gibi harcayacak milyarlarımız olmasın. Varsın bize kucak açacak medyamız olmasın. Ve Allah muhafaza, bunları kullanacak karakterimiz de bulunmasın, ne gam, ne tasa... Bizim, yüreğimizde Allah inancı, arkamızda şehitlerin duası, yanımızda milletimiz, gönlümüzde vatan sevgisi, elimizde üç hilal, önümüzde ise dava arkadaşlarımız var."

-"YARINDAN İTİBAREN MİLLETİMİZLE KUCAKLAŞMA BAŞLATINIZ"-
Bahçeli, Türkiye’yi 2023’te lider ülke, 2053’te süper güç yapacaklarını söyledi. Partililerden, millete yaklaşan tehlikeler ile AK Parti zihniyetinin gerçek niyetini anlatmalarını isteyen Bahçeli, "Ayak basmadık yer, ocak, ulaşmadık gönül bırakmayınız. Kaybedilecek zaman artık kalmamıştır. Yarından itibaren, milletimizle kucaklaşma başlatınız" dedi.
Milletin, MHP’yi iktidara taşıyacağına inandığını kaydeden Bahçeli, bu yolculuğun "Türkün yüzyıla damgasını vuracağı günlere doğru başlatılan bir yürüyüşün, vatanına, insanına, toprağına, havasına, suyuna, dününe, bugününe ve geleceğine sahip çıkanların yürüyüşünün adı" olduğunu söyledi. Devlet Bahçeli, "Ben bu ülkülere ulaşmak için yola çıkıyorum. Sizlerin de bu yolculukta beni yalnız bırakmayacağınızı biliyorum" dedi.
Konuşmasının sonunda salondakilere "Bayrağı dalgalandıracak nefesler, Türklüğü ayağa kaldıracak eller, vatanın makus talihini yenecek inanç, açı tok, esiri hür, işsizi işli, aşsızı aşlı yapacaklar, sömürüye, istismara, alçaklığa dur diyecekler, yeter diyecek, elinin tersiyle itecek, yumruğunu masaya vuracaklar nerede?" diye soran Bahçeli, salondakilerin "burada" diye karşılık vermesi üzerine de "İşte gerçek bu, gayrısı yalan. İşte doğru bu, gerisi sanal. Evet, iftiharla söylüyorum ki burada, bu salonda. Zulme eş başkanlık edenler, zalime dost, mazluma düşman olanlar kulağınız burada olsun. Bir umut, bir ışık, bir kılavuz arayanlar, ümidiniz burada olsun" dedi.

PARTİMİZE SIZAMADILAR
MHP’nin 9’ncu Olağan Büyük Kurultayı’nda bin 171 delegenin oyuyla yeniden genel başkanlığa seçilen Devlet Bahçeli, delegelere teşekkür etti. Bahçeli, "Partimize yönelik sızma teşebbüsleri, milliyetçi ve ülkücülerin kararlı duruşları karşısında hüsranla sonuçlanmıştır" dedi.
Bahçeli, yeniden genel başkan seçilmesinin ardından yaptığı konuşmada Kurultay’ın arzu ettikleri şekilde ve MHP’nin ‘vakar’ına uygun şekilde gerçekleştiğini, dostluğun, kardeşliğin, kucaklaşmanın en güzel örneklerinin Kurultay salonunda verildiğini söyledi. Bahçeli, delegelere ve partililere "9. Büyük Kurultayımız, Türkiye’nin milli varlığının ağır tehdit altında olduğu, etnik bölücülüğün çok ciddi bir beka sorunu haline geldiği nazik ve kritik bir dönemde yapılmıştır. Bu bakımdan Büyük Kurultayımızın isminin ve ana temasının ‘Sonsuza Kadar Var Ol Türkiye’ olarak belirlenmesi bir tesadüf değildir ve bu klişe bir slogan ve simge de değildir. Bugünkü ortam ve şartlarda Milliyetçi Hareketin önündeki en önemli tarihi görev, bin yıllık kardeşliğimizin hain saldırılara karşı korunması ve yaşatılmasıdır. Bu kongre ile yüksek iradenin temsilcisi olan sizler, demokratik tercihlerinizi yaptınız. Partimizi iktidara taşıyacak olan yeni bir süreci de başlatmış oldunuz" diye seslendi.


-"PARTİMİZE SIZMA TEŞEBBÜSLERİ HÜSRANLA SONUÇLANDI"-

Delegelerin ve partililerin büyük bir demokratik olgunluk içinde ve milliyetçi hareketin ahlakına uygun bir şekilde davrandığını ifade eden Bahçeli, MHP üzerinde uzun süredir önünü kesmeye yönelik gizli ve açık çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Bahçeli,"Partimizin muhtemel bir başarısızlığını umarak nemalanmak isteyen odaklar, sistematik bir kampanya ile aziz milletimizin aklını karıştırmayı hedeflemişlerdi. Toplantılar, yemekler, törenler, mektuplar, makaleler, haberler, ekranlar ile Milliyetçi Hareket Partisi içine nifak sokmaya çalışmışlardı. Bugün aldığınız kararlar ve gösterdiğiniz duruşla, davamıza yönelik karalama ve karartma kampanyalarına karşı hak ettiği cevabı vermiş oldunuz. Partimize yönelik sızma teşebbüsleri, milliyetçi ve ülkücülerin kararlı duruşları karşısında hüsranla sonuçlanmıştır. Milliyetçi Hareket Partisinin sahibi Milliyetçi Hareket Partisi mensuplarıdır. Partimizin karar ve yönetim kadrolarına seçme veya seçilme iradesi ve hakkı yalnızca sizindir. Bu hakkın gaspına yönelik küresel senaryoları ve yerli aktörlerini çelikten iradenizi göstererek reddettiniz. Meşruiyet dışındaki bir girişimin Milliyetçi Hareket Partisinde sonuç almasının asla mümkün olamayacağını ilan ettiniz. Bu kararınızla, MHP’siz Türkiye heveslerini boşa çıkardınız"diye konuştu.
Teşekkür konuşmasında parti programı ve tüzüğünde yapılan değişikliklere de değinen Bahçeli, yapılan değişikliklerin önümüzdeki on yıllar içinde karşılarına çıkacak bütün gelişmelere cevap vereceğini belirtti. Bahçeli, "Bu kapsamda, yakın gelecekte, devlet ve millet hayatı açısından çok ağır sorunları yaşayacağımız ortadadır.Bu sorunların çözümü için milliyetçilik ideolojisinin vizyonu ile bakılan kapsamlı, tahlilci, bilime dayalı ve köklü çözüm yollarına ihtiyacımız vardır. Bu nedenle önümüzdeki dönem için siyaseten yapılması gerekenleri projelendiren arkadaşlarımızın yardımlarına açığız. Tekliflerini ve desteklerini mutlaka bekliyoruz"dedi.


-MİLLİYETÇİLERE ÇAĞRI-

Bahçeli konuşmasında, Bu kutlu davayı yeni tanıyan, fikirlerimizde sıcaklık duyan, kendi geleceğine sahip çıkmak isteyen bütün vatandaşlarımı üç hilalde buluşmaya davet ediyorum. Sizleri ‘lider ülke Türkiye’ doğrultusunda verilecek onurlu mücadelede yol ve kader arkadaşlığına çağırıyorum. Bizlere arkadaşlık yapacak vatanseverleri Milliyetçi Hareketin bayrağı altında toplanmaya bekliyorum. Geliniz, aramıza katılınız ve kardeşlerinizle kucaklaşınız"sözleriyle de çağrıda bulundu. MHP’nin önümüzdeki günlerde yurt çapında ‘Bin yıllık kardeşliği yaşa ve yaşat’ mitingleri düzenleyeceğini hatırlatan Bahçeli, partililere her eve ulaşmaları, onların sevgi ve gönüllerini kazanmaları talimatı verdi. (anka)
-NOTLAR-
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşması 2 saat sürdü. Bahçeli’nin konuşması sırasında salonda bulunan bir kişi aşırı kalabalık ve sıcak nedeniyle baygınlık geçirdi. Salonda bulunan bir doktorun ilk müdahalesini yaptığı kişi daha sonra dışarı çıkarıldı.
Bahçeli’nin konuşması sırasında sık sık "Şehitler ölmez, vatan bölünmez", "Devletin başına devlet gelecek", "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganları atıldı.
Konuşmanın sonunda ise Bahçeli’nin "Ne mutlu Türküm diyene" sözlerine bütün salon tek bir ağızdan eşlik etti. Delegeler ve partililer, Bahçeli’nin konuşmasının son bölümlerini ayakta dinledi.
Kurultayı bazı siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de izledi. (aa)

7 Kasım 2009 Cumartesi

AB bize niye para versin? (10-05-2007)

AB bize niye para versin?

Rize`nin İkizdere ilçesi Şimşirli köyünde AB hibe fonlarından yararlanılarak yapılmak istenen ve ön elemeden geçen 350 bin euro tutarındaki kanalizasyon şebekesi ve arıtma tesisi projesi, köylülerin, ``AB bize niye bedava para versin. Bunun altında bir şey var`` düşüncesi nedeniyle hayata geçirilemedi.


İkizdere Kaymakamı Emre Çınar, kaymakamlık olarak AB hibe fonlarından yararlanılarak ilçenin Şimşirli köyüne kanalizasyon şebekesi ve arıtma tesisi yapmayı düşündüklerini, bu amaçla bir proje hazırlayıp ilgili makamlara sunduklarını belirtti.

Hazırladıkları projenin ön elemeden geçtiğini ifade eden Çınar, ``İlçeden hazırlanıp verilen 10 projeden sadece bu proje ön elemeden geçmişti. 350 bin euro tutarındaki proje ile Şimşirli köyüne sağlıklı bir kanalizasyon şebekesi ve arıtma tesisi yapılacaktı. 350 bin euronun yüzde 90`ı AB fonlarından hibe olarak karşılanacak, geri kalan kısmını ise biz karşılayacaktık`` dedi.

Projenin ön elemeden geçmesinden sonra ikinci aşama için hazırlık yapmaya başladıklarını ifade eden Kaymakam Çınar, şunları söyledi:

``Bu kapsamda arıtma tesisinin köyde yapılacağı yerle ilgili araştırma yapmaya başladık. 367 nüfusu olan köy için 367 metrekarelik arazi gerekiyordu. Bunun yapılacağı yeri tespit ettik. Ancak bu sırada köyün 3 mahallesinden birinin sakinleri, `Biz AB parasını istemiyoruz` gibi gerekçelerle projeye karşı çıktılar. Bunun üzerine biz de projeyi diğer iki mahallede yapmaya karar verdik. Ancak bu sefer de arıtma tesisini yapmayı düşündüğümüz arazinin sahiplerinden biri, arazisini vermek istemedi. Bütün ikna girişimlerimize rağmen bir sonuç alamadık. Bölge engebeli arazi yapısına sahip olduğu için tesisi her yerde kurmak mümkün değil. Bu nedenle yapmayı düşündüğümüz projeden vazgeçmek zorunda kaldık.``

Çınar, vazgeçilen proje ile köyün önemli bir fırsatı kaçırdığını vurgulayarak, ``Böyle bir fırsat her zaman yakalanmaz. Şimşirli köyü oldukça güzel bir proje kazanacaktı. Ancak maalesef gereksiz nedenlerden dolayı gerçekleşemedi`` diye konuştu.

KÖY MUHTARI ŞİMŞEK

Şimşirli köyü Muhtarı Necmi Şimşek ise köylerinde yapılması düşünülen kanalizasyon şebekesi ve arıtma projesi konusunda köylüler arasında görüş birliği sağlanamadığını söyledi.

Yıllardır köylerine kanalizasyon şebekesi kurulmasını beklediklerini ifade eden Şimşek, ``İl özel idaresinin imkanları ile acil ihtiyacımız olan pis su arıtma tesisini yaptıramadık. Yıllardır beklediğimiz tesis, kaymakamlık öncülüğünde hazırlanan proje ile gerçekleşecek, böylece çevreye hiçbir zararı olmayan bir tesis kurulacaktı`` dedi.

AB hibe fonlarından yararlanılarak yapılacak projenin ön elemeden geçmesinden sonra köyde tesisin yapılacağı bir yer arandığını kaydeden Şimşek, şunları kaydetti:

``Biz köyde tesis için yer ararken köylülerin arasında işe siyaset karıştıranlar, bu işi kendi siyasi emellerine alet edenler oldu. Böyle olunca da köyde birliği sağlayamadık. Köylüler, `AB bize niye bedava, hibe para veriyor, AB para vermesin, bunun altında Avrupa emperyalizmi yatıyor, il özel idaresi bu tesisi yapsın` şeklinde görüşler ortaya çıkmaya başladı. Bu nedenle de proje hayata geçirilemedi. Proje ile köyümüz modern bir köy olacaktı, yazık oldu.``

A.A.